Cesare deve morire (2012)

Vittorio-Paolo Taviani kardeşlere Berlin Film Festival’inde Altın Ayı ödülü ile birlikte İtalyan Sinema Akademesi’nin “En İyi Film”, “En İyi Yönetmen”, “En İyi Prodüktör”, “En İyi Montaj”, “En İyi Canlı Ses Kayıt” kategorilerindeki ödüllerini de getiren film gerçek mahkumların rol aldığı yarı belgesel bir dramadır. Rebibbia Hapishanesi'ndeki her biri ağır suçlardan mahkum edilmiş kişilerin rehabilitasyonu amacıyla yapılan bir tiyatro oyununun provalarını seyrederken mahkumların kendi hücrelerindeki hayatlarına da seyirciyi yaklaştıran Taviani kardeşler, Shakespeare’in Julius Caesar oyunundaki dostluk, ihanet, güç, sahtekarlık ve şiddet kavramlarının evrenselliğinin günümüz dünyasındaki yansımasının da çok farklı bir örneğidir. Oyunun provalarında tüm kişisel umutları ve korkularını da performanslarına yansıtan oyuncuların çoğu böylesi bir çalışma ile sanatı keşfettiklerinden beri hücrelerinin gerçekten bir hapishaneye dönüştüğünü dile getirmiştir. Film ülkemizde 31. İstanbul Film Festivali’nde kapanış filmi olarak seçilerek seyirci ile buluşurken, 3. Malatya Uluslararası Film Festivali’nde de “Ustalara Saygı” bölümünde yer almıştır.