Yeni Mevsimin Korkutan Filmleri
Profesyonel iş yaşantılarımızdaki mecburi paylaşımların yanı sıra, sosyal ortamlarda bir araya gelerek farkındalığımızı artırmak isteği artık en beşeri ihtiyaçlarımızdan birine dönüştü. Çünkü hepimiz biliyoruz ki, yaşama katlanabilmenin bazı koşulları vardır; okumak, öykü yazmak, arada bir dans etmek, sokaklarda başıboş dolaşmak*, müzik dinlemek, film seyretmek gibi…
2011 yılında küçük bir Facebook grubu olarak başlayan, şimdilerde ise “Keşfetmenin Keyfi” mottosuyla gönüllü olarak çalışan 40 kişilik bir ekiple varlığını sürdüren bir bağımsız sosyal sinema platformu Fil’m Hafızası, böylesi bir ihtiyacı karşılama yolunda şehrin tadına tat katmaya devam ediyor. 4 Eylül’de Fil’m@9 Premier etkinliği ile kapılarını tüm sinefillere açan oluşum, uluslararası film festivallerinden ödüllerle dönmüş kısa filmlerin ilk gösterimlerini gerçekleştirecek. Etkinlik detaylarını filmhafizasi.com adresinden takip etmeniz mümkün.
57. BFI Londra Film Festivali’nin yıldızı belli oldu
American Express ortaklığı ile bu yıl 9-20 Ekim 2013 tarihleri arasında 57’ncisi gerçekleşecek olan BFI Londra Film Festivali’nin yıldızı Tom Hanks oldu. Festivalin açılış gecesi aktörün son filmi “Captain Phillips” ile yapılırken kapanış gecesinde yine Hanks’in son filmi “Saving Mr. Banks” izleyicilerle buluşacak.
Captain Phillips (2013)
Paul Greengrass’ın yönettiği “Captain Phillips” Maersk Alabama isimli bir geminin kaptanı olan Richard Phillips’in Somalili korsanlar tarafından rehin alınmasını anlatıyor. “A Captain’s Duty: Somali Pirates, Navy SEALS, and Dangerous Days at Sea” isimli kitaba konu da olan 200 yıl sonra ilk kez kaçırılmış olan Amerikan kargo gemisinin gerçek hikayesinin senaryosunu Billy Ray ile olay mağduru kaptan Richard Phillips birlikte yazmış. Filmde Kaptan Richard Phillips (Tom Hanks) ve Somalili meslektaşı Muse (Barkhad Abdi) kendi kontrolleri dışında ekonomik güçlerin oyuncağı olurken küreselleşme etkisinin bir dizi karışık portresini de seyirciye sunuyor.
Saving Mr. Banks (2013)
John Lee Hancock yönetmenliğindeki “Saving Mr. Banks” 1964 yılında Walt Disney Stüdyoları’ndan çıkarak oldukça popüler olan “Mary Poppins”in yapım aşamasını anlatan bir biyografik film. Tom Hanks’in yanı sıra Emma Thompson, Colin Farell gibi isimleri de bir araya getiren film Amerikalı sinemacı Walt Disney’in kızlarına “Mary Poppins” hakkında film yapmak için söz vermesini ve Avustralyalı kadın yazar Pamela Lyndon Travers ‘ın 1935 yılından itibaren yazdığı kitaplarını sinemaya uyarlayarak “Mary Poppins”in ortaya çıkış sürecini anlatıyor. Filmde, Walt Disney’i Tom Hanks, P.L. Travers’ı Emma Thompson canlandırıyor.
Bu hafta vizyona giren filmler
32. İstanbul Film Festivali’nde seyredemediğim için merakla beklediğim “Après mai (Something in the Air)” filminin Türkiye vizyon tarihi 30 Ağustos iken, bu hafta hiçbir salonda göremeyişimizi doğrusu biraz manidar buldum ve filmin dağıtımcısı M3 Film’i aradım. Neyse ki gecikmenin sadece teknik nedenlerle olduğunu ve 6 Eylül’de gösterime gireceği bilgisini verdiler. Ağustos’un bu son günlerinde, yaz mevsimine veda etmeye hazırlanırken, bu hafta vizyona giren filmlerin atmosferlerinin de psikolojik olarak bizi yeni mevsime hazırladığını söyleyebilirim. Bu hafta vizyona giren filmlere gelince:
Ölümcül Oyuncaklar: Kemikler Şehri | The Mortal Instruments: City of Bones (2013)
Dünyamızda saklı olan başka bir dünya var. Bu dünyaya girmek için seçilmiş kişilerden biri olmak şart. Günümüz New York’unda diğer sıradan insanlar gibi hayatına devam eden Clary Fray, gittiği bir gece kulübünde bir cinayete tanık olur. Fakat bu cinayeti ondan başka kimse görmemiştir. Çünkü o sıradan insanlar gibi yaşayan bir “Gölgeavcısı”dır. Yani o, muazzam bir güce sahip yarı melek yarı insandır. Gerçek varoluş amacı ise birçok surete bürünmüş şeytanı dünyayı dört bir yanında avlamaktır. Cassandra Clare’in “The Mortal Instruments” isimli roman serisinin birinci kitabından aynı isimle beyazperdeye aktarılan film seyirciyi, gece karanlıklarında fısıltıyla anlatılan efsanevi canavarlar ve karabasanların dünyasına götürüyor. Filmin yönetmenliğini ise Hollandalı sinemacı Harald Zwart üstleniyor.
Korku Seansı | The Conjuring (2013)
Ed ve Lorraine Warren doğaüstü, paranormal olayları araştıran bir çifttir. Bir gün Perron ailesinden bir telefon alırlar. Ailenin çiftlik evi nedeni bulunmayan karanlık bir varlık tarafından kuşatılmıştır; hayatları alt üst olmuştur. Bu vakayı çözebileceklerine inanan Warren çifti, ne kadar şeytani bir varlıkla karşı karşıya olduklarını çok geç fark edeceklerdir… Perron ailesinin gerçek yaşam öyküsünden uyarlanan filmde, Roger ve Carloyn Perron rolünde Ron Livingston ve Lili Taylor karşımıza çıkıyor. Çiftin çocuklarıyla birlikte yeni taşındıkları çiftlik evinde bir tuhaflık olduğunu fark etmeleri çok zaman almıyor. Korku Seansı, son dönemde korku sinemasının doğa üstü güçler temalı klişesine klasik korku filmi teknikleriyle yaklaşarak, izleyiciye yüksek dozlu gerilimi garantiliyor. Son dönem korku sineması klasiklerinden “Saw / Testere” serisinin ilk filmine imzasını atan yönetmen James Wan, “The Conjuring / Korku Seansı” ile izleyiciyi gerilime sürüklemeye devam ediyor.
Kapalı Devre | Closed Circuit (2013)
Uluslararası çapta terorist olmakla suçlanan tehlikeli bir grup, bir sabah Londra’ya saldırıda bulunur. Bu patlama sonrasında terörist gruptan sadece bir kişi hayatta kalmıştır. Farroukh Erdogan isimli bu terörist patlamanın ardından tutuklanır ve hapse gönderilir. Ülkenin gündemindeki en önemli olay haline gelen bu saldırı, son derece titiz bir dava sürecine tabi tutulacaktır. Hükümetin elinde hiç kimsenin bilmediği gizli bir kanıt vardır ve başsavcı dava için Claudia Simmons isimli başarılı bir avukatı atar. Dava gününden bir gün önce Farroukh Erdogan’ın avukatı öldürülür ve yerine hükümetin atadığı Martin Rose getirilir. İşin ilginç yanı ise Martin ve Claudia’nın eskiden sevgili olmalarıdır. İki eski sevgilinin iki karşıt tarafı savunmak için atandığı bu davada, birbirleriyle herhangi bir bilgi paylaşması kesinlikle yasaktır. İkili, ilişkilerine ve mesleklerine duydukları sadakati sınayacakları oldukça zorlu bir göreve atılmıştır.
Cinayet Tezi | Tesis sobre un homicidio (2013)
Oscar Ödüllü “Gözlerindeki Sır”ın yıldızı Ricardo Darin ve “Hücre 211” ile çıkışa geçen Alberto Ammann’ın başrollerini paylaştığı psikolojik gerilimde Roberto Bermudez bir hukuk fakültesinde profesörlük yapan eski bir ceza avukatıdır. Bir gün ders verdiği fakültenin önünde bir cinayet işlenir. Katil, Roberto’yu bu tehlikeli oyuna çekmek istercesine bazı izler ve ipuçları bırakmıştır. Roberto, cinayet üzerine kendisiyle sürekli teorik tartışmalar yapan zeki öğrencisi Gonzalo’dan şüphelenmeye başlar. Roberto’nun bu cinayet tezini çözmek ve katili tekrar birisini öldürmeden durdurmak için çok az vakti vardır.
Daire 1303 | Apartment 1303 (2012)
2007 yılında Ataru Oikawa tarafından çekilen aynı isimli korku filminin 3 boyutlu yeni çekimlerinin yönetmen koltuğunda bu defa Michael Taverna’yı görüyoruz. Şöhret düşkünü annesinin baskısıyla yetişen Janet Slate özgürlüğüne kavuşabilmek için kız kardeşi ve annesinden ayrılarak bir apartman dairesi kiralar. Tek istediği sakin ve huzurlu bir hayata kurmaktır. Detroit’in yüksek katlı binalarından birinde bulduğu daire; serseri ve garip görünümlü apartman görevlisi, garip davranışlı komşuları ve duvarlardan gelen garip seslerle huzur vericiden çok ürkütücü yeni bir yaşam vaadetmektedir. Sabahları baş ağrısı ve vücudunda garip morluklarla uyanmasına rağmen anne evine dönmemeye kararlıdır. Erkek arkadaşı Mark ile geçirdiği bir gecenin ardından yaşadığı olaylar 13’üncü kattaki dairesinde garip bir şekilde noktalanır.
One Direction: This Is Us (2013)
Niall Horan, Zayn Malik, Liam Payne, Harry Styles ve Louis Tomlinson’dan oluşan ünlü grup üzerine yapılacak film duyurulunca hayranları için heyecanlı bir bekleyiş başladı. This Is Us, dünya çapında bir müzik fenomenine dönüşen grubun bu yolda yaşadıklarına esaslı ve çok yönlü bir bakış atıyor. Etkileyici konser görüntüleriyle bezeli yapımda, evlerindeki mütevazi hayatları X- Factor yarışmasıyla birlikte devasa bir şöhrete kavuşan gençlerin yaşadığı bu kırılma anına tanık oluyoruz. Londra’nın ünlü O2 Arena’sında verdikleri konserin görüntülerinin de yer aldığı filmde grup üyelerinin kendi gözlerinden One Direction olmanın nasıl bir his olduğunu dinliyoruz.
Yem | Bait (2012)
Köpekbalığı saldırılarıyla ilgili yepyeni bir gerilim filmi… Depremin sarsıcı etkilerinden Tsunami hakkında enteresan bir senaryoya sahip olan ‘Bait 3D’ Avustralya yapımı. 3 boyutlu olarak çekilen film, bir grup insanın Tsunami sonrasında sular altında kalan bir markette mahsur kalmalarını ve okyanus sularıyla birlikte gelen davetsiz misafirlerle olan mücadelelerini anlatıyor. Kaplan köpekbalığı türündeki vahşi hayvanlar ve bir grup soyguncu markette kısılı kalan ahaliye zor anlar yaşatıyor.
*Kabuk Adam, Aslı Erdoğan, Türkiye İş Bankası Yayınları, 1994, 166sy