İşte Haftanın Filmleri
Beyazperdede birbiri ardına gösterime giren Türk filmlerinin yoğun bir izleyici ile karşılaşması, küresel bir ekonomik krizin üst seviyelerde yaşandığı bugünlerde hem yerli film yapımcılarının hem de sinema salonu yöneticilerinin yüzünün gülmesine sebep oluyor. Her ne kadar günden güne kendini yenileyen ve buna bağlı olarak alternatiflerin ortaya çıkmasıyla ucuzlayan bir teknoloji ile evlerimizde sinema seyretme rahatlığının cazibesi sinema salonlarını tehdit ediyor olsa da beyazperdenin büyüsünü sanırım hiçbir şey bozamıyor.
Şehirde neler oluyor?
Bu yıl 10. yaşını kutlayan Akbank Kısa Film Festivali, 10 – 20 Mart 2014 tarihleri arasında gerçekleştirilecek fetivali için film başvurularını almaya devam ediyor. Akbank 10. Kısa Film Festivali programında, “Festival Kısaları”, “Uluslararası Bölüm”, “Kısadan Uzuna”, “Belgesel Sinema”, “Canlandırma Kısalar”, “Özel Gösterim” ve “Deneyimler”, “Atölye” ve “Söyleşi” bölümleri yer alacak. “Kurmaca, “Belgesel” ve “Canlandırma” kategorisi ile birlikte toplam üç ayrı ödülün verileceği yarışmaya katılan filmler, “Festival Kısaları” bölümünde izleyicilerle buluşacak. Festival kapsamında, düzenlenecek kısa film yarışmasının son başvuru tarihi ise 1 Kasım 2013 Cuma. Detaylı başvuru bilgileri için akbankkisafilm.com adresini ziyaret edebilirsiniz.
Vizyonda bu hafta
Sinema sektörünün bu kadar üretken olması sayesinde bize de haliyle neredeyse her gün en az bir film seyretmek farz oluyor. İşte bu hafta vizyona giren yeni filmlerin özetleri:
Sev Beni (2013)
50. Uluslararası Altın Portakal Film Festivali’nde galası yapılan ilk film olan Sev Beni insanların neden aşksız bir hayatı tercih ettiklerini irdeleyen bir çalışma. Senaryosunu ve yönetmenliğini Mehmet Bahadır Er ve eşi Maryna Er Gorbach’ın üstlendiği film Ukrayna’nın başkenti Kiev’e giden Cemal’in felekten bir gece çalma girişiminden sonra yaşadıklarını anlatıyor. Dostlarıyla birlikte Kiev’in o renkli ve hareketli gecelerine akan Cemal, genç ve güzel Sasha ile tanışır. Birbirlerinden etkilenen ikili, gecenin ateşini sabaha kadar sürdürmek üzere bardan çıktıklarında işler biraz sarpa sarar. Fakat bu durum onları birbirine daha da yakınlaştırır. Bir gecelik aşkta birkaç pozisyon denemek niyeti, zaman geçtikçe tutkulu bir aşka dönüşür. Fakat ikisinin de henüz birbirine söylemediği oldukça önemli sırları vardır. Viktoria Spesivtzeva, Ushan Çakır, Güven Kıraç, Yavuz Bingöl, Murat Şeker, Mehmet Bahadır Er, Sergey Puskipalis, Elena Stefanskaya ve Margarita Koşeleva filmde yer alan oyuncular.
Gözümün Nuru (2013)
Filmin senarist ve yönetmenlerinden Melik Saraçoğlu’nun gerçek yaşam öyküsünden sinemaya uyarlanan film genç bir sinema sevdalısı M.’nin film yapma hayalleri kurarken, üst üste geçirdiği iki retina ameliyatıyla alt üst olan hayatını konu alıyor. Kör olmanın kıyısından dönen ve kırk gün boyunca gözleri bandajlı yüzükoyun yatmak zorunda kalan M., bu çileli süreçte korkularıyla yüzleşmeye ve sinemayla kurduğu saplantılı ilişkinin muhasebesini yapma fırsatını yakalayacaktır. 20’inci Altın Koza Film Festivali’nde “En İyi Film” ve “En İyi Senaryo” ödüllerini kategoride yarışan bir diğer film Yozgat Blues ile paylaşan film aynı zamanda festivalin “SİYAD En İyi Film Ödülü” ile “En İyi Kurgu Ödülü”nün de sahibi oldu.
Onur Savaşı | Jagten (2012)
Yönetmenliğini Thomas Vinterberg’in yaptığı bu bol ödüllü filmde 40 yaşındaki Lucas’ın, geçirdiği sancılı bir boşanma döneminin ardından hayatını yeniden düzene koyabilme çabasıyla başlıyor. Lucas, kendi ruhsal durumunu iyileştirme yolunda kreşte bir iş bulur, ergenlik çağındaki oğluyla arasındaki sorunlu ilişkiyi onarmaya çalışır. Üstelik hayatında yeni bir kız arkadaşı vardır. Fakat her şey yoluna girmek üzereyken, öylesine söylenmiş bir yalanla işler ters gitmeye başlar. Ve bu yalan kasabaya bir virüs gibi yayılır. Hayatını yoluna koymaya çalışan Lucas bu defa kendini, saygınlığını yeniden kazanma savaşı içinde bulur. Film, 86. Akademi Ödülleri’ne En İyi Yabancı Film kategorisi adayları arasında yer almaktadır.
Kesişen Hayatlar | Krugovi (2013)
86. Akademi Ödülleri’ne En İyi Yabancı Film kategorisinde adaylığı da bulunan, başta Sundance ve Berlin Uluslararası Film Festival’lerinin Dünya Sineması kategorilerinde aldığı Jüri Özel Ödülleri’nin yanı sıra pek çok festivalden ödülle dönen film Srdan Golubović’in yönettiği bir Sırbistan dramasıdır. Filmde; Bosna Savaşı sırasında Sırp askeri Marko, silah arkadaşlarının Müslüman bir sivile yaptığı kötü muameleyi durdurmaya çalışırken kendi hayatını tehlikeye atar. Aradan 12 yıl geçip savaşın bitmesine karşın Marko’nun travmatik sonuçlar bırakan bu kahramanca hareketinin, babası, nişanlısı, en yakın arkadaşı ve yardım ettiği adamda açtığı derin duygusal yaralar kapanmaz. Aksine bu acı olayla yüzleşerek her birinde bıraktığı derin izlerle yıllar sonra yeniden başa çıkmaya çalışır.
Son Aşk | Mr. Morgan’s Last Love (2013)
Film, Francoise Dorner’in La Douceur Assassine isimli romanından Sandra Nettelbeck’in yönetmenliğinde sinemaya uyarlanan edebiyat uyarlamalarından biridir. Matthew Morgan, Paris’te yaşamını sürdüren yalnız bir adamdır. Bir tesadüf sonucu Pauline ile tanışır ve hayata yeniden bağlanır. Birlikte gerçek dostluk ve içten bir ilişkiye adım atan ikili, bu süreçte aile olmanın değerini de anımsar. Pauline bir araba kazasında ailesini kaybetmiş ve bu acı olayın sonrasında asla başka biriyle birlikte kendini güvende hissedememiştir. Matthew ise karısının ölümünden sonra çocuklarıyla sarsıcı sorunlar yaşamıştır. Pauline, Matthew’un bu sorunlarının neden olduğu son derece trajik bir olaya tanık olur ve Matthew ve oğlu Miles’ın arasındaki problemleri çözmeye karar verir.
Paranoya | Paranoia (2013)
Paranoya, Joseph Finder’in 2004 yılında çıkardığı aynı isimli romanından Robert Luketic yönetmenliğinde sinemaya uyarlanan ve Fransa & Amerika ortaklığıyla çekilen yüksek bütçeli bir gerilim filmi. Telekomünikasyon alanında küresel bir pazarın ölümcül bir hırs ve aldatmayla dolu perde arkasına seyirciyi sürükleyen film Harrison Ford ve Gary Oldman gibi usta iki oyuncunun yanı sıra genç yıldız Liam Hemsworth ile Lost dizisinden bu yana özlediğimiz Josh Holloway’i bir araya getiriyor.
Buraya Kadar | This Is the End (2013)
Seth Rogen ve Evan Goldberg’in yönetmen koltuklarını paylaştığı bu Amerikan yapımı komedi türünde bir kıyamet filmi, Los Angeles’i yerle bir eden bir dizi tuhaf ve feci olayın ardından, bir evde hapis kalmış altı arkadaşın yaşadıklarını konu alıyor. Dışarıdaki dünya alt üst olurken, evin içinde de azalmakta olan erzak ve kapalı kalmanın verdiği sıkıntı arkadaşların arasını açma tehlikesi yaratır. Sonunda, evden ayrılmak zorunda kalarak, kaderleriyle ve arkadaşlık ile kefaretin gerçek anlamıyla yüzleşirler. Filmde James Franco, Jonah Hill, Jay Baruchel, Danny McBride, Craig Robinson ile birlikte Seth Rogen’i de oyuncular arasında görmek mümkün.