TÜRSAK Vakfı'ndan Uluslararası Antalya Film Festivali'ne Çağrı!
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı
Sayın Menderes TÜREL’e Açık Mektup…
Antalya halkının değerli temsilcisi Sayın Başkan,
Bu sene 54.’sü gerçekleştirilecek olan Uluslararası Antalya Film Festivali, Türk Sinemasına adanmış ülkemizin en köklü ve en büyük festivalidir. Üzülerek, sinemamızın en eski ve en önemli değerlendirme ve ödül geleneğini bu yıldan başlayarak sonlandırma yönünde bir karar aldığınızı öğrenmiş bulunuyoruz. Elbette seçilmiş bir başkan olmanın gücü, size bu karar için gerekli olan yetkileri vermektedir. Ancak bu festivalin çeşitli dönemlerinde ve ağırlıkla sizin döneminizde, festivalin uluslararası arenaya taşınması ve başarısı için sizinle birlikte gayret göstermiş 26 yaşında bir Sinema Vakfı ve varlığıyla gurur duyduğum bu festivalde, çeşitli tarihlerde görev ve ödüller almış 62 yaşında bir sanatçı olarak, yüreğimizin sinemamız adına en derin yerinden cız ettiğini söylemek isteriz. Böyle bir değişim hem bir geleneğin yok olmasına sebebiyet verecek, hem de sinemamız adına iyileşmez bir yaranın açılmasına ve yıllar sürecek polemiklere neden olacaktır.
Dünyanın her ülkesi, hiç şüphe yok ki, en büyük değeri öncelikle kendi sanatına, sanatçısına ve sinemasına verir. Yine dünyanın bütün kültürlerinde yaş ve devamlılık, toplumların en önemli ihtiyacı olan belleği oluşturduğu ve olgunluk, birikim ve tecrübe göstergesi olduğu için en vazgeçilmez değerlerin başında gelir. Gelenekler bunun için önemlidir. Geçmiş ile gelecek arasındaki köprüyü, zamana meydan okuyan, ustaca yaş alan, benimsenen veya kendini kabul ettiren işte bu gelenekler kurar. Üretmenin, gelişmenin, toplumsal belleğin kayıt defteri, kitabı, yarını aydınlatacak envanteri bu birikimdir. Bugün şirketlerin yaşı dahi bir gelişmişlik göstergesi sayılırken yarım asrı geride bırakmış bir kültürel gelenek, hiç kuşku yok ki içinde bulunduğu kültürün omurgasını oluşturan en önemli öğelerden biridir.
İstatistiklere şöyle bir göz atarsak, Uluslararası Antalya Film Festivali kapsamında gerçekleştirilmiş Ulusal Yarışmaların etki ve sonuçlarının ve oluşturduğu belleğin yerinin doldurulamayacağını kolaylıkla görebiliriz. Yok etmek üzere olduğumuz bu mirasın yeri, değil 50 yıl, 100 yıl dahi geçse sinemanın gelişimi ile böylesine paralel gitmiş bir gelenek yaratma imkanını yakalayamayacağımız için asla doldurulamayacaktır.
Lütfen bir daha düşünün Sayın Başkan. 53 yılda 1000 civarı film Antalya heyecanı ile daha dikkatli, daha özenli yapılmış, yaklaşık 15-20.000 sanatçı orada ödül alabilecekleri heyecanı ile varını yoğunu ortaya koymuş, festivalde bulunmak, görünmek, beğenilmek ve ödül almak için adeta çırpınmıştır. Ayrıca milyonlarca sinemasever o yıl hangi hikâye nasıl anlatılacak diye salonları doldurmuş, Antalya’dan, sanat ve sanatçılarımızdan söz eden yüzlerce cilt dolduracak yazı ve fotoğraf yerli ve yabancı basında yayınlanmıştır. Hem şehir hem sanat ve sanatçılarımız hem de ülkemiz için bundan daha büyük bir tanıtım ve PR imkânı var mı?
Altın Portakal'la geçen 53 yıl… Yarım asırdan fazla… Lütfen Sayın Başkan, bu tekrarı mümkün olmayan geleneği incitmeyin, yok etmeyin. Bu büyük tanıtım ve ifade olanağını sinemamızın ve Antalya’nın elinden almayın. Sizden sonra gelecek bir başka seçilmişe sinemaya böylesine büyük bir hediye verme imkânı yaratmayın. Gelenek kesintiye uğramasın, kaldığı yerden değil, geldiği yerden devam etsin. Yıkmak kolay, yapmak zordur!
Saygılarımızla,
Fehmi YAŞAR TÜRSAK Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı